Bu Şehir Arkandan Gelecek dizisi

Bu Şehir Arkandan Gelecek dizisi Kerem Bürsin’in yeni dizisi Bu Şehir Arkandan Gelecek’e yeni oyuncu

Bu Şehir Arkandan Gelecek dizisinin konusu ne hangi oyuncular rol alıyor? Kerem Bürsin’in Bu Şehir Arkandan Gelecek dizisi hakkında tüm haberler…

BU ŞEHİR ARKANDA DİZİSİNE YENİ OYUNCU

Ay Yapım’ın yeni sezondaki yeni dizilerinden olan ‘Bu Şehir Arkandan Gelecek’ dizisine Gürkan Uygun da dahil oldu.

Başrolünde genç oyuncu Kerem Bürsin’in yer aldığı dizinin belli olan diğer oyuncusu ise son olarak Kehribar dizisinde izlediğimiz usta oyuncu Gürkan Uygun oldu.

Usta oyuncu, dizide Kerem Bürsin’in babasını canlandıracak.

Bu Şehir Arkandan Gelecek, yakında izleyicisiyle buluşacak.

gürkan uygun deliormanlı

BU ŞEHİR ARKANDA GELECEK DİZİSİNİN KONUSU BELLİ OLDU

Kerem Bürsin‘in yeni sezonda Ay Yapım imzasıyla ekrana gelecek olan yeni dizisi Bu Şehir Arkandan Gelecek‘in konusu belli oldu.

Kerem Bürsin’in, geçen yıl önce D Production, daha sonra başarılı televizyoncu Pelin Diştaş Yaşaroğlu’nun transferinin ardından Ay Yapım’a geçen yeni dizisinin adı ve hikayesi nasıl? Uçankuş’ta yer alan habere göre; yakışıklı oyuncunun yeni dizisinin adı: Bu Şehir Arkandan Gelecek…

BU ŞEHİR ARKANDAN GELECEK DİZİSİ KONUSU NEDİR?
Etkileyici konusuyla dikkat çeken dizinin senaryosu ise şöyle:
“Bu Şehir Arkandan Gelecek dizisinde Kerem Bürsin 24 yaşında, 5 dil bilen, gemicilik eğitimi almış, profesyonel olarak dövüşen, Şili vatandaşı ‘Ally Simiht’ yani gemici ‘Ali Simiht’ rolüne hayat verecek. Dizi açık denizde bir kuru yük gemisinde ‘Ali’nin dövüş sahnesiyle açılacak. Ali, küçük yaştan beri bakımını üstlendiği için ‘Anne’ diye hitap ettiği geminin aşçısı ‘Rauf’un desteğiyle bahis üzerine dövüşerek para kazanmakta ve ek gelir sağlamaktadır.kerem-bürsin-boks
Ali ve çalıştığı geminin tayfası büyük holding patronu Metin Mirkelamoğlu için taşıdıkları yükü belirtilen günde İstanbul’daki limana ulaştırmaya çalışmaktadırlar. Geminin aşçısı Rauf, İstanbul’da bir kayıkta bulup sahip çıktığı Ali’yi 20 yıl sonra İstanbul’a getirdiği için heyecanlıdır. Ancak Ali için durum tam tersidir. İstanbul demek onun için kabus demektir. Annesi Emine, o 4 daha yaşındayken babası sandığı Mithat Mirkelamoğlu tarafından tam da deniz yoluyla kaçmaya hazırlanırken defalarca kurşun sıkılarak öldürülmüştür.

Annesi öldürülmeden onu kayığa sakladığı için Ali kurtulmuş ama annesinin acımasızca babası tarafından öldürüldüğü anı izlemiş ve bu büyük travmayı hafızasından hiç silememiştir. Annesinden geriye sadece bir fotoğraf kalmıştır. Ona bakarak tam 20 yıl geçirmiştir. Şimdi ise annesi Emine’nin öldüğü şehre yani İstanbul’a dönüyordur. Limanda yükü Mirkelamoğlu Holding’e teslim edecekleri sürede yani 1 gün boyunca gemiden hiç ayrılmamayı planlar. Çünkü İstanbul’a küskündür. Belki de annesinin öldüğü limana gideceklerini düşünerek şehre adım dahi atmak istemez. Onu yıllardır koruyan, büyüten geminin aşçısı Rauf’un ise Ali’yle ilgili bambaşka planları vardır.

Ali’nin İstanbul’a geldiklerinde gemiden ayrılmama planı tam tersi işler. Korktuğu başına gelir. İstanbul’un tam da göbeğine düşer ve bir gün içinde başına gelmedik olay kalmaz. Hayatının kadınıyla tanışır, gerçek babası yani olimpiyat şampiyonu Şahin Vargı ile haberi dahi olmadan tanışır. Aslında annesinin azmettirici olan adamın yani Metin Mirkelamoğlu’nun tam yakınındadır.

Olayların fitilini ise gemideki yükün sahibi olan Metin Mirkelamoğlu’nun kızı Pelin ateşler. Pelin Mirkelamoğlu, babasının genç ve karizmatik ortağı Yiğit Bursalı ile bir hafta sonra evlenmeye hazırlanıyordur. Gelinlik, organizasyon, davetliler her şey hazırdır. Ancak ailesinin isteğiyle işletme okusa da çok iyi bir dansçı olan Pelin, 23 yaşında bu evliliği yapmak istememekte ve babasının inadına önemli bir dans müsabakasına katılmaya hazırlanmaktadır. Ta ki babasının nüfuzunu kullanarak adını o yarışmadan çıkardığını öğrenene kadar

Ali’nin mürettebatı arasında yer aldığı geminin limana ulaştığı gün nihayet gelir çatar. Metin Mirkelamoğlu, limana geminin kaptanını karşılamak için gider. Tam da bu sırada kızı Pelin, babasının dans yarışmasından adını çıkardığını öğrenir. Çılgına dönen genç kadın atlar arabasına, limana gider ve herkesin içinde babasıyla sert bir kavgaya tutuşur. Babasına meydan okur. Her şeyden, babasının bütün mal ve mülkünden vazgeçtiğini söyleyip limandan ayrılmak üzereyken ise Ali’nin önünde düşürdüğü dans ayakkabıları yepyeni bir hayatın ve tutkulu bir aşkın başlamasına vesile olur. Genç kıza yardım etmek için arkasından koşan Ali için 20 yıl boyunca kaçtığı şehir olan İstanbul’da dönüşü olmayan yepyeni bir hayat başlar.”