Haberler

Dağın zirvesindeki kayalardan değirmen taşı yapıyor

Balıkesirde, un, soğuk sıkım zeytinyağı ve tahin üretiminde kullanılan değirmen taşlarının ustası Bozkurt, bin 764 rakımlı Ulus Dağının zirvesindeki kayaları bulunduğu yerde işleyip değirmen taşına dönüştürüyor. Önceden dağın zirvesine eşekle, şimdilerde ise binek araçlarla çıkan Bozkurt, bulduğu uygun kayayı yerinde, sivri kazma, balyoz ve diğer aletlerle 10 gün ile bir ay içinde işleyip ülkenin dört bir yanına gönderiyor.

AA

Un, soğuk sıkım zeytinyağı ve tahin üretiminde kullanılan her biri 400 kilogram ağırlığındaki değirmen taşlarını üreten Mehmet Bozkurt (49), bin 764 rakımlı Ulus Dağının zirvesinde bulduğu doğal kayaları yerinde işliyor.

Sındırgı ilçesinde yaşayan Bozkurt, oldukça meşakkatli bu iş için hem uzunca yol gidiyor hem de ciddi sıcaklık farkı bulunan Ulus Dağının zirvesinde günlerce çalışarak değirmen taşı yapıyor.

Zirvede bulduğu uygun durumdaki 700 kilogram ile bir ton arasındaki kayaları yerinde hiç oynatmadan işleyen Bozkurt, ülkenin dört bir tarafından gelen talebi karşılıyor.

Bozkurt, bölgede değirmen taşının yapımında kullanılan kayalara elmas taşı denildiğini belirterek, eskiden Ulus Dağının zirvesine babası Ahmet Bozkurt ile eşek yardımıyla çıktıklarını şimdilerde ise bir kısmını binek araçlarla kalan bölümünü de yaya olarak gittiklerini söyledi.

Dedesinin taşçı Mehmet babasının da taşçı Mehmetin oğlu diye bilindiğini vurgulayan Bozkurt, kendisine de yine dedesine takılan lakapla taşçı Mehmet denildiğini aktardı.

ZEYTİNYAĞI, UN VE TAHİN ÜRETİLİYOR

Dedesinin 45, babasının 35 yıl değirmen taşı yaptığını kendisinin de babasının yatalak duruma düşmesinin ardından tek başına 7 yıldır işi üstlendiğini ifade eden Bozkurt, şöyle konuştu:

Şu anda Ulus Dağının bin 700 metre yüksekliğinde bulunuyoruz. Değirmen taşını buradaki kayalardan koparıp yapıyoruz. Biz bu değirmen taşlarını sivri kazma ile yapıyoruz. Dağda uygun olan kayayı burada işliyoruz. Taşın en son olarak deliğini açıyoruz. Değirmen taşı haline geldikten sonra talep edilen yere gidiyor. Bu taşın madenine göre süresi uzuyor. Taşın sertliğine göre 10 gün ile bir ay arasında sürüyor işlememiz. Bitene kadar hergün çıkıyoruz buraya. Tabii sert taşın fiyatı da biraz farklı oluyor. Bu taşlarla değirmenlerde un öğütülüyor, zeytinyağı çıkarılıyor, tahin helvası yapıyorlar.

Nisan ve mayıs ayı dışında değirmen taşı yapımına aralıksız devam ettiklerini ve bazen 3 aylık sipariş aldıklarını belirten Bozkurt, değirmen taşının bölgelere göre farklı işlerde kullanıldığını söyledi.

Suriyede savaş olmadan önce ihracat da yaptıklarını vurgulayan Bozkurt, Savaş nedeniyle ihracat durdu şimdilik sadece iç piyasaya veriyoruz. Adana, İzmir, Gaziantep, Eskişehir, Bursa, Kayseri gibi birçok ile gönderiyoruz. Adanada tahin yapımında, Ayvalık, İzmir tarafından zeytinyağı çıkarımında ve diğer illerde ise en çok buğday öğütülmesinde kullanılıyor. dedi.

SİPARİŞ ÜZERİNE ÇALIŞIYOR

Bu işi Türkiyede sadece kendisinin yaptığını söyleyen Bozkurt, Bu işi benim babam babasından öğrenmiş, o da bana öğretti. O şekilde yapmaya başladım. Genelde sipariş alıyoruz. Mesela süre veriyorlar bize 9 değirmen taşı istiyor ve 3 ayda yetiştirmeye çalışıyoruz. Ayda en fazla 3 tane yapabiliyorum. Yoğunluk oluyor bazen çünkü bu taşlar hemen olmuyor. Bazen müşteri bizi 1 ay bekliyor. diye konuştu.

Taş bittiğinde 10 günlük veya bir aylık emeğin karşılığını aldığında mutlu olduğunu ifade eden Bozkurt, ekmeğini taştan çıkardığını ve alınteriyle helal para kazandığını söyledi.

Bozkurt, taşların kalitesine göre fiyatının biraz değiştiğini belirterek, Taşları Balıkesirdeki firma aracılığıyla ülkenin dört bir tarafına gönderiyoruz. Firma bunu 6 ile 7 bin lira arasında pazarlıyor. Firma, gerekli resmi izinleri alıyor, ilgili bakanlıklara para ödüyor, dağdan taşın indirilmesini, bizim emeğimizi her şeyimizi karşılıyor. dedi.

Bozkurt, iş bitiminde değirmen taşına delik açılması için anlaştığı fiyatın dışında ayrıca 100 lira aldığını sözlerine ekledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir