Bilim insanları canlı kas dokusuna sahip biyo-hibrit robot geliştirdi

Robot teknolojileri geliştikçe robotlar, daha fazla hareketi insanlara çok daha benzer bir şekilde yapabilir hale geliyor. Bu gelişmeler bilim kurgu filmlerindeki insansı robotların çok da uzak bir gelecekte olmadığını gösteriyor. Buna karşılık robotlar halen ağırlıklı olarak metal ve plastikten imal ediliyor. Bu nedenle iki ayaklı, yapay zeka destekli robotlar üretilse bile bilim kurgu filmlerindeki “Robot mu, insan mı?” problemi yaşanmayabilir. Japonya’daki araştırmacıların geliştirdiği yeni robot ise insan-makine ayrımını biraz daha zorlaştırıyor.

Canlı kas dokusu geliştirdiler
Biyo-hibrit robot üretmek için yola çıkan Tokyo Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, ilk olarak canlı kasların yer alacağı bir robot iskeleti oluşturarak işe koyuldu. Tıpkı bir eklem gibi dönebilen yapıya sahip olan bu iskelet aynı zamanda kas liflerinin bağlanabileceği noktaları ve kasların kasılmasını sağlayan elektrotların da içeriyordu. Kas dokusunun büyüyeceği ve çalışacağı iskelet yapısı oluşturulduktan sonra ekibin önünde biyo-hibrit robotu oluşturmak için tek bir engel kalmıştı: canlı bir kas hücresi hazırlamak ve iskelete yerleştirmek.

Ekip canlı bir kas hücresi oluşturmak için farklı kas hücrelerine dönüşebilen bir tür kök hücre olan mitoblastlardan faydalandı. Mitoblastları, büyüyebilecekleri hidrojel tabakasına enjekte eden araştırmacılar, bu tabakayı da iskelet üzerinde şekillenmesi için eklem bölgelerine tutturdu. Mitoblastların büyüme evresini tamamlanmasıyla birlikte kas dokusu hazır hale gelirken biyo-hibrit robot da tamamlamış oldu.

Çalışmanın sonunda üretilen küçük robot, insan parmağını taklit edebiliyor. Kas yapısı ve sahip olduğu eklemler ile bükülebilen robot 90 derecelik açıya da ulaşabiliyor. Bilim insanları geliştirilen robotun şu haliyle yetersiz olduğunu kabul etse geliştirdikleri kas dokusunun insansı robot uygulamalarında çığır açabileceğini düşünüyorlar. Ekibin geliştirdiği robot kas dokusunun dayanıksızlığı nedeniyle sadece 7 gün çalışabiliyor ancak bu çalışma ile belki de yıllar sonra, bilim kurgu filmlerindeki robotları daha başarılı bir iskelet ve kas sistemine sahip bir şekilde gerçek hayatta görebiliriz.